Herbert Marcuse (19 Temmuz 1898 – 29 Temmuz 1979), Alman-Amerikalı filozof, sosyolog ve politik teorisyendir. Frankfurt Okulu'nun önde gelen isimlerinden biri olarak bilinir. Marksist teori, eleştirel teori, psikanaliz ve 20. yüzyılın politik düşüncesine yaptığı katkılarla tanınır. Özellikle kapitalist toplumların eleştirisi, bireysel özgürleşme ve toplumsal değişim üzerine yaptığı çalışmalarla etkili olmuştur.
Herbert Marcuse, 1898'de Berlin'de Yahudi bir ailede doğdu. Birinci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunda görev yaptıktan sonra, savaş karşıtı eylemlere katıldı. 1922'de Freiburg Üniversitesi'nde felsefe doktorasını tamamladı. Doktorasında Hegel'in felsefesi üzerine çalıştı.
1933'te Adolf Hitler'in iktidara gelmesiyle birlikte Almanya'dan ayrılarak ABD'ye göç etti. Önce New York'taki Columbia Üniversitesi'nde çalıştı. Daha sonra Harvard Üniversitesi ve Brandeis Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerde dersler verdi. 1970'te Kaliforniya Üniversitesi, San Diego'dan emekli oldu.
Marcuse'nin felsefi yaklaşımı, Karl Marx'ın düşüncelerinden, özellikle de yabancılaşma, meta fetişizmi ve sınıf mücadelesi kavramlarından büyük ölçüde etkilenmiştir. Ayrıca, Sigmund Freud'un psikanalitik teorilerini kullanarak, bireyin psikolojik süreçlerinin toplumsal yapı ve iktidar ilişkileriyle nasıl bağlantılı olduğunu analiz etmiştir.
Başlıca eserlerinde, Marcuse, modern kapitalist toplumların totaliter eğilimlerini ve bireyler üzerindeki manipülatif etkilerini eleştirir. Onun temel kavramları arasında şunlar yer alır:
Herbert Marcuse, özellikle 1960'lar ve 1970'lerde öğrenci hareketleri ve Yeni Sol üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. Onun kapitalizm eleştirisi, bireysel özgürleşme ve toplumsal değişim üzerine yaptığı çalışmalar, birçok aktivist ve düşünür için ilham kaynağı olmuştur.
Ancak, Marcuse'nin düşünceleri eleştiriden de muaf değildir. Eleştirmenler, onun analizlerinin bazen aşırı genellemeci ve karamsar olduğunu, bireysel özgürleşme ve toplumsal değişim için sunduğu çözümlerin ise yeterince somut olmadığını savunurlar. Ayrıca, baskıcı hoşgörü kavramı, bazıları tarafından ifade özgürlüğüne bir tehdit olarak görülmüştür.
Herbert Marcuse, 20. yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olarak kabul edilir. Kapitalist toplumların eleştirisi, bireysel özgürleşme ve toplumsal değişim üzerine yaptığı çalışmalar, günümüzde de güncelliğini korumaktadır. Onun düşünceleri, hala birçok aktivist, düşünür ve sanatçı için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Özellikle küresel ısınma, savaş ve eşitsizlik gibi sorunlarla mücadele edenler için Marcuse'nin eleştirel yaklaşımı ve özgürleşme vizyonu önemli bir referans noktasıdır.